Manevi Alan
İnsanın İman İhtiyacı
İnsan zayıf ve savunmasızdır; öngörülemeyen birçok şey onu etkileyebilir ve arzu ve hedeflerini engelleyebilir. İnsan hasta olur, bir şeylerini kaybeder, yaralanır, plan yapar ve çoğunlukla başarısız olur. İnsan etrafındaki evrenin çapına – denizlere, dağlara, gökyüzünün ve galaksilerin azametine – baktığında kendi önemini ve zaafını düşünmelidir. Bu noktada eğer kişi aşırı derecede kendini beğenmiş değilse, etrafındaki
İslam
İslam’a göre, bu ölçülemez evrende biz dahil gördüğümüz ve görmediğimiz her şey Yüce Varlık’ın, gerçek İlah ve Rab olan Allah’ın, mülküdür. O, hiçbir şeye muhtaç olmaksızın vardır, doğmamış ve yaratılmamıştır ancak her şeyi ve her zerreyi yaratan ve onlara rızkını verendir. İslam yeni bir din değildir; o, beşeriyetin varlık alemine girmesinden itibaren gönderilmiş olan orijinal
Allah’ın Resulü: Muhammed
Muhammed, Allah’ın salat ve selamı onun üzerine olsun, Allah’ın, kendisi vasıtasıyla insanlığa son vahyi indirdiği Peygamber ve Elçiydi. İncil’de Muhammed’in ortaya çıkışına dair çok sayıda haber vardır (Kaynak: Tesniye 18: 18-19, Yuhanna 1: 19-21 ve 16: 7-14). Muhammed yaklaşık MS 570’te Arap kenti olan Mekke’de doğmuştur. Şehrin ortasında Kâbe adında, Adem’den beri var olduğuna ve
İslam’ın Kitapları
Allah, insanlara rehberlik etmesi için muhtelif zamanlarda Musa’ya, İsa’ya ve Davud’a gönderilen Tevrat, İncil ve Zebur gibi çeşitli Kitaplar vahyetmiştir. Kuran en son kutsal kitap ya da metindir; Cebrail tarafından Muhammed’e iletilen Allah Kelamı’dır. Ancak Kuran her zaman için bütün insanlığa gönderilmiştir, herhangi belirli bir gruba değil. Kuran’ın özünde tek tanrı öğretisi – yani başka
İslam’da Hoşgörü
İslam’ın, farklı dinler arasında hoşgörü ve anlayış geliştirmek için Müslümanlara açık şekilde sunduğu beş yol gösterici kural vardır. İnanç, ırk, etnik köken, cinsiyet ya da sosyal statünden bağımsız olarak herkesin Allah vergisi saygınlığına riayet edilmelidir (Kaynak: İsra Suresi, 70). Herkesi, her şeyi Yaratan Yüce Allah yarattığı için insanlar birbirlerine tamamen onur, saygı ve sevgiye dayalı
Kabe
Kâbe, Mekke’deki Büyük Mescit’in avlusunda bulunan siyah küp şeklindeki taş yapıdır. Bu yapı, yeryüzünde bütünüyle Yüce Allah’a, Bir Gerçek Yaradan’a ibadete hasredilmiş ilk mekan olarak Adem tarafından inşa edilmiş ve sonraları İbrahim ve oğlu İsmail tarafından yeniden yapılmıştır. Bu mekâna, “Allah’ın mübarek evi” anlamına gelen şerefli “Beytullahü’l-harem” adı verilmiştir. Kabe’nin için boştur ve buraya özel
Müslümanlar İnançlarını Nasıl Uygularlar?
Arapçada İslam “teslimiyet” demektir, yani diğer bir ifadeyle Allah’ın iradesine teslim olmak. Bu kelime ayrıca “barışa girmek” demektir ki bu da somut olarak kişinin Allah’ın iradesine teslim olmakla bulduğu barıştır. Müslümanlar, İslam’ın Beş Şartı olarak bilinen hayattaki beş temek şartı kabul ederler. Elbette, bu şartları yerine getirmek her bir ferdin görevi olduğu için uygulamada Müslümanların
İslami Takvim
İslami takvim, 12 (aylık) ay döngülerinden oluşan ve 354 gün süren ay yılına dayalıdır. Bu nedenle İslami takvimdeki her yeni yıl 364 günlük güneş takvimine göre 10 ya da 11 gün erken başlar. İslami takvimdeki on iki ay şunlardır: Muharrem Safer Rebiyülevvel Rebiyülahir Cemaziyülevvel Cemaziyülahır Recep Şaban Ramazan Şevval Zilkade Zilhicce İslami takvimin ilk günü
İnsanlık Medeniyetine İslam’ın Katkısı
İslam’ın bilim, teknoloji ve entelektüel kültür alanındaki altın çağı 9 ila 14. yüzyıllar arasında yaklaşık 500 yıl sürmüştür. Müslümanların bu alanlardaki kazanımları Avrupa’nın 15. ve 16. yüzyıllardaki Rönesans’ını ve 17. yüzyılda modern bilimin doğuşunu muazzam şekilde etkilemiştir. Meşhur İngiliz filozof Bertrand Russell haklı olarak doğa araştırmalarına “ampirik metodu getirenlerin” ve medeni dünyanın lideri oldukları dönemde